Devletin resmi kurumu 158 yıllık SAYIŞTAY ülkedeki yolsuzluk raporlarını açıklamaktan bıkmıyor? Açıklanan yolsuzluklar basına yansıyanlar, yansımayanları düşünmek bile istemiyorum.
Eski Türkiye’de bu kadar yolsuzluk ortaya çıksaydı yer yerinden oynar, gazete manşetlerinde ve televizyonların haber saatlerinde birinci haber olur, günlerce yayın yaparlardı. yeni Türkiye’de ise muhalefetten cılız bir ses, iktidar medyası ise, ninni yavrum ninni yalanlarla dolanlarla uyutayım seni.
Bu toplum yolsuzluklara alıştı mı dersiniz?
İktidarının yolsuzluklarını fütursuzca savunan AKParti’lilerin, muhalefet belediyelerin de yolsuzluk yok sanki diyebiliyor olmaları, toplum içerisinde yolsuzluğun, hırsızlığın kanıksandığının göstergesi olması tuzun koktuğunun belirtisi değil midir?
Yolsuzluğun, hırsızlığın siyasi partisi olur mu?
Yeni Türkiye’de oluyor demek ki?
Benim hırsızım iyidir, senin ki kötüdür öyle mi?
Devletin 158 yıllık bir geçmişi olan SAYIŞTAY raporlarındaki yolsuzluklara yalan, iftira diyenlerin olduğu vatandaşlarla birlikte yaşıyor olmak…
SAYIŞTAY raporlarında, AKPARTi’li belediyelerin milyonluk yolsuzluk, usulsüzlükleri yer alırken, SAYIŞTAY, CHP’li ve muhalefet belediyelerini denetlemiyor mu ki hiçbir yolsuzluk ve usulsüzlük belgesine rastlayamıyoruz.
“Devletin malı deniz, yemeyen domuz” deyimini kendilerine rehber edenlere, bu asalakları savunan ve destekleyenlere ben söyleyecek bir söz bulamıyorum.
Hani derler ya ülkenin çivisi çıkmış, ülkedeki kurumların da yolsuzluk, hırsızlık günümüzde en geçerli meslek ve meziyet haline gelmiş.
Yolsuzluklar, zimmete para geçirme kooperatiflere kadar sirayet etmişse…
Denizli’de Tarım Kredi Yem fabrikası ile Tarım Kredi Yem Kooperatifi yolsuzluk yapılıyor. Tarım Kredi Yem Genel Merkezi tarafından yapılan soruşturmada fabrika ile kooperatif arasında 20 milyon liralık vurgun yapıldığı iddia ediliyor. Yolsuzluğa karışan müdürlerden birisi görevden alınırken, diğeri ise açığa alınıyor.
Peki, 20 milyon liralık yolsuzluk yapılırken, devletin hiçbir kurumu görmemiş mi?
Yolsuzluk yaptığı iddia edilen müdürün birinin görevden alınması, birinin de açığa alınması yolsuzluk yapanların cezası verilmiş mi oluyor?
Çiftçilerin 20 milyon lirası ne olacak? Bir bardak souk su mu içsinler?
Arkalarında bir güç olmasa, birilerinden güvence almasalar iki müdür böyle bir yolsuzluk yapabilir mi?
Türkiye’de yeni bir yolsuzluk, zimmete para geçirme olayı ilk değil ki, yakın bir tarihte tosuncuk vatandaşı 500 milyon lira dolandırdı nerede olduğu belli değil.
Bazen, ülkenin yolsuzluk ve hırsızlıklarından tek rahatsız olan ben miyim diye düşünüyorum.
Ülkeyi yönetenler, devletin ilgili kurumları yolsuzluk ve hırsızlıkların üzerine gitmiyorsa…!
Bizim bu ülkeye, gelecek nesile karşı sorumluluğumuz var, dini ve insani olarak vebali büyüktür.