
Başta Türk mutfağı olmak üzere, Ortadoğu ve dünyanın çeşitli ülkelerinin yemeklerini yapmakla kalmayan, kendine özgü yemek sunumuyla bir fenomen olan Yemeklerin Kraliçesi Şef ÖZDEN KILIÇ, “ Yemeklerin şiirini de yazarım bestesini de yaparım”

Şef Özden Kılıç, uzun yıllar Almanya’da yaşadı, ani bir kararla Türkiye’ye geldi. Restoranlar açtı, sivil toplum kurumlarında aktif görev aldı. Mesleğinin yanı sıra sürekli fikir üretti. Başta Sinop olmak üzere Türk mutfağına yemekler kazandırdı. Başarıdan başarıya dört nala koşarken geçen yıl ani bir kararla tekrar Almanya’ya dönüş yaptı.
Öğretmen babanın kızı Özden KILIÇ, Sinop’un sahil ilçesi Ayancık ta doğup büyüdü. 1992 yılında heykeltıraşla Almanya’da evlendi. Yörük kızı KILIÇ, çocuklarını Türkiye’de büyütme düşüncesi ile 2007 yılında Türkiye’ye döndü. 2 yıl sonra İstanbul Kartal’da kendilerine restoran açtı. Kısa bir süre de, yemeklerinin lezzeti dilden dile dolaştı. Kisa adı SİYAD Sinop ili, İlçeleri, Kültür ve Yardımlaşma Derneği Genel Merkez ve şube yönetimlerinde bulunduğu yıllarda, İstanbul’da doğup, büyüyen Sinop’luların dahi Sinop yemeklerini SİYAD’ın kültürel etkinliklerinde Sinop mutfağını İstanbul ve Türkiye’ye tanıttı.

Gundeminiz.com sordu Yemeklerin kraliçesi Şef Özden KILIÇ cevapladı.
- Türk ve Sinop mutfağına neler kazandırdınız?
Sinop mutfağının vazgeçilmezi mantının 8 çeşidini yaptık. 14 ilimizin katıldığı yemek yarışmalarında 3 dalda altın madalya kazandık. Herkes mantı yapar biz şiirini yazmakla kalmayız bestesini de yaparız Türk mutfağına kestane baklavasını, tirit, Sinop Mantısı, karalahana yemeklerini, bulgur böreğini. Çok yerde yapılıyor, bide kendimize ait tarifi bizde olan üzerinde 1 yıl çalıştığımız çikolatalı baklavamız var onu da Türk mutfağına kazandırmak için çalışmalara başlayacağız. Sinop mutfağına ilgi ve değer kattığımızı gündem gün gastronemi türizimi in dikkatini çektirmeyi başardığımı düşünüyorum çünkü 2009 dan bu yana çalışıyoruz hiç durmadan bu konu üzerine
Türkiye’de açtığınız restorantın ismi neydi, nerede açtınız.
İstanbul Kartal’da Lalazar sinop Mutfağı idi 6 yıl kadar işletik etkinliklerde stantlar kurduk. İlk stantımız SİYAD Alikarakuş Piknik alanında düzenlenen Sinop Panayırı’nda açtık. Panayıra gelen yüzlerce hemşerimizin standımızı ziyaret edip bizi motive etmeleri bize güç verdi.
O dönemin SİYAD Genel Başkanı Sebahattin Sungur Genel Başkanım’ın önderliğinde yapılan panayır bizim çıkış noktamız oldu. Bu arada Sebahattin SUNGUR başkanıma selam olsun.

Almanya’ya kesin dönüş mü yaptınız?
Kesin dönüş yaptık demek doğru değil, Türkiye’deki ve Almanya’daki işlerimi birlikte yürütürsem daha güçlü olacağımı düşünüyorum.O yüzden zirvede kalmaya devam edeceğim hedefim 4 yılda bir Almanya’da düzenlenen Aşçılık Olimpiyatları’na katılmak ve Sinoplu olarak Türkiye’yi temsil etmek.
Sülalenizde sizin gibi aşçı var mı?
Eski dönemlerde, düğün yemeklerini yapmak için özel aşçı çağırılırmış, rahmetli baba annem o yörenin vazgeçilmez baş açsıymış. Yemek bizim genlerimiz de var. Bende rahmetli babaannemin mirasını en güzel ve başarılı bir şekilde devam ettirmeye çalışıyorum.
Almanya’da restoran açmayı düşünüyor musunuz?
. Alman mutfak kültürü ve yemekleri ile bir eğitim kurumuna baş vurdum oraya devam edeceğim daha sonra da özellikle Türk mutfağının yanı sıra dünyanın sayılı yemeklerinin yer alacağı restoran açma düşüncemiz var.
Türkiye ile Almanya arasındaki yemek kültüründen bahseder misiniz?
Türk mutfağının üzerine mutfak tanımam, Almanların farklı yemek kültürü var. Çok az yemek çeşidi var. Çok çeşitli güzel Pasta ve tatlıları var ama Türk yemeklerini severek yiyorlar
Sizce, yemek nedir?
Yemek demek aile demek mutfaktan yemek kokusu geliyorsa huzur veren bir ortam var demektir. Ailelerin akşamları yemek sofrası aslında ailenin birbiri ile görüşmesi sohbeti demektir. Hep böyle düşünmüşümdür
Ata memleketin Sinop’un Ayancık ilçesinde kurduğunuz kooperatiften bahsedermisiniz?

rduğunuz kooperatiften bahseder misiniz?
Doğduğum ilçem olan Ayancık’ta idealist, üretim odaklı düşünen, kadınlara iş, aş sağlayıcı bir grup kadınlarla bir araya gelerek kooperatif kurduk. Kooperatifimiz için Türk ekonomisine katkı sağlayıcı projelerimizi zaman içerisinde faaliyete geçireceğiz.
Eşiniz, heykeltıraş yemek konusunda size yardımcı oluyor mu? Eşinizin damak tadı nasıldır?
Eşim heykel traş meslek yüksek okulu dahi Almanya’da bitirmiş o yüzden Alman düşüncelerine daha yakın. Kendisi bir Sinop Ayancıklı yemek yapar. Bazen ihtiyaç duyduğumda gelir yardım eder, ama mutfağa girmemek için senin yanında benim yemek yapmam ayıp olur der tabi ki işten kurtulur bazen menemen yapar ama çok severek yer yemeklerimi
Birazda çocuklarınızdan bahsedelim mi?
İki evladımız var biri kız biri erkek, birde damadım ız var çok şükür kızım da muhteşem yemek yapar, oğlum da canı isterse yapar yemek. Oğlumuz Almanca öğretmeni, kızımız tıbbı sekreterlik, damadımız makinist.
Her insanın damak tadı farklıdır, toplumun her kesiminin damak tadını nasıl tespit ederek yemek yapıyorsunuz?
Her insanın damağına hitap etmek çok zor ama genelde çok çeşitlilik olduğundan çoğunluğun sevdiği şekilde yapmak durumundayız, zaten her restoranın bir yemek sitili oluyor. İnsanlar genelde kendi bütçelerine uygunu tercih ederler.
Yemek yaparken kırmızı çizgileriniz var mı?
Her meslekte olduğu gibi benimde kırmızı çizgilerim vardır. Bana göre başarılı olmanın temel kuralı kırmızı çizgilerinin olmasıdır. Bir ressam, heykeltıraş, nakış işler gibi yemek yapılırsa her damağa hitap eder.
Hani halk arasında şöyle bir deyim vardır, “İyi bir aşçı çerden, çöpten toplumun her kesimine hitap edecek damak tadında yemek yapar sözlerine ne kadar katılıyorsunuz?
İyi bir aşçıya bir bıçak bir tencere malzeme ve bir ocak yeter. O yemeği çoğunluk beğenirse başarıdır
1
İleriye yönelik başka projeleriniz var mı?
Sinop ve yöresinin unutulmaya yüz tutmuş yemekleri ile ilgili araştırmalar yapıyorum. Yakın bir sürede yayınlamayı düşünüyorum.
1
Röportaj: Celil Cengiz ÇOLAK